Feyzullah Koç - Yılanın Aşkı

Feyzullah Koç‘un 2004 yılında Ajans Yıldırım prodüktörlüÄŸünde yayınlanmış olan “GüneÅŸ Yüzlüm” albümünde yer alan “Yılanın AÅŸkı” adlı ilahiyi deÄŸerlendirme imkanı sunuyoruz. Bir anlatı içeriÄŸine sahip olan bu eser Resulullah sevgisinin sadece beÅŸeriyete özgü bir his olmadığını göstermektedir.
Ä°lahide var anlamı pekiÅŸtirmek maksatlı Peygamber Efendimizin uzun bir süre bir kütük üzerinde ashabına vaaz vermiÅŸtir. Sonrasında Allah Resulü yapılan minberden bu vaazlarını yapmaya baÅŸlamıştır. Bu sebepten ötürü hurma kütüÄŸü dile gelerek ÅŸöyle konuÅŸmuÅŸtur; “Yâ Rasûlallâh! Senin hicrânın beni yaktıkça yaktı. Ä°çime târifsiz bir gam, keder ve hasret doldurdu. Daha evvel hutbe vakitlerinde senin dayandığın o tâlihli ve mes’ûd direk bendim. Åžimdi ise beni terkettin; bir minbere yükseldin. Åžimdi senin mesnedin o minberdir. Fakat ey Allâh’ın Rasûlü! Lutfen ve merhameten bana hak ver, dünyâda hangi varlık senin bu hicrânına tahammül edebilir.”

SÖZLER;
Ä°ÅŸte aÅŸk,iÅŸte muhabbet,iÅŸte sevda,
Bir yılan nasıl yanmış Rasullah’ın aÅŸkıyla,muhabbetiyle…
Yanmaya varmıyız canlar,
Yandım ben,ben yandım ya rasulll…

Efendim,mübarek sultanım Hz.Ebabekir Sıddık-ı yanında alarak medine yollarına revan olmuÅŸlar.Efendim,sultanım,canlar canı,güzeller güzeli efendim gelmiÅŸler Sevr maÄŸarasına Hz.Ebabekir Sıddık ile beraber…

Efendimin uykusu gelmiÅŸ,istirata çekilmiÅŸler.Hz.Ebabekir Sıddık kurban olam,Hz.Cebrail(a.s) geldi dediki Ya rasul eÄŸer Ebabekir Sıddık olmasaydı helak olurdum Ya Muhammed dedi o büyük zat…

Ä°ÅŸte maÄŸarada resullullahın başında bekliyor efendim uyusun diye.MaÄŸarada delikler varmış aşıklar!Delikleri sarığıynan cübbesiynen kapattı o dost.Ama cübbe ve sarık yetmedi delikleri kapatmaya.Ellerini ve ayaklarını uzattı Hz.Ebabekir…

Aradan bir zaman geçti ki,o Hz.Ebabekir sıddık(r.a) mübarek ayağını bir yılan ısırmış.Sıddık-ı ekber dayanamamış;acıya,mübarek kendisini sıkmaya baÅŸlamış.Kendisini sıkınca mübarek gözünden yaÅŸ gelmiÅŸ.O canlar canının o güzeller güzelinin mübarek yüzüne damlamış…

Efendim,sultanım uykudan uyanmış.Hz.Ebabekir sıddıka dönerek;
Ne oldu ya Ebabekir?
Bir ÅŸey yok ya Rasulallah.
Ne oldu ya Ebabekir?
Bir ÅŸey yok ya Rasulallah.
Diyerek bayılmış mübarek,düÅŸmüÅŸ yere.
Efendim,o canlar canı,sultanım mübarek tükrüÄŸünü yılanın ısırmış olduÄŸu yere sürmüÅŸ.Mübarek ayağı ÅŸifa bulmuÅŸ canlar…

Efendim,sultanım maÄŸara deliÄŸinden başını gösteren yılana doÄŸru dönmüÅŸ;
Ey yılan bana bak!
Yılan konuÅŸmaya baÅŸlamış Rasulallahla…
Buyur ya Rasulallah.
Buyur ya Rasulallah demeye baÅŸlamış yılan…
Efendim demiÅŸki;
Ey yılan Rasulallahın arkadaşı olan sıddık-ı Ekberi sokmaya haya etmedinmi ey yılan!
Yılan aÄŸlamaya baÅŸlamış aşıklar…
Ya Rasulallah ismini Hz.Ä°sa’dan duydum.Ä°smini duyar duymaz ismine aşık oldum,aşık oldum.Dediki Hz.Ä°sa Ahmet adında bir peygamber gelecek,Sevr maÄŸarasında konaklayacak.Ya Rasullah özür dilerim,o mübarek cemalini görmek istedim;mübarek cemalini görmek isterken Sıddık-ı Ekber’in ayakları engel oldu ya Rasullallah…
Diye aÄŸlamaya baÅŸlamış yılan…
600 seneden beri bu maÄŸarada senin nur cemalini görmek için bekliyorum.Cehennem kükreyip kalktığı zaman,ateÅŸin üstüne yaktığı zaman,annesi kızından kaçtığı zaman;mahÅŸer meydanında ne olur banada ÅŸefaat edermisin ya Rasulallah,ÅŸefaat ya Rasulallah…
DemiÅŸ yılan…

İşte ben buna yanıyorum,
Bir yılan kadar olamadım Yarab…
Bir yılan kadar Rasulallahın aşkına yanamadım,
Yanamadım Yarab…